• Uzman Psikolog Iraz Toros Suman
  • info@iraztoros.com

Oyunun Evreleri/ PSİKOLOG BİLDİRİR..

Oyun, çocuğa hiç kimsenin aktaramayacağı hayat bilgisini ,kendi deneyimleriyle öğrenmesinin en güzel yoludur özetle ve temelde.

 

Çocukların yaşlarına ve gelişim düzeylerine göre farklılıklar gösteren oyun evreleri birçok araştırıcı tarafından incelenmiş ve farklı şekillerde açıklanmış zamanında. Bu araştırıcılardan Mildred Parten (1932), oyunu çocuğun gelişimindeki sosyal yönü ile incelemeyi tercih etmiş; Piaget (1962) zihinsel gelişim yönünü incelemiş.


I. Parten’in Sosyal Oyun Sınıflandırmasına Göre..

Parten’in sosyal oyun sınıflandırmasına göre oyun, ilkel sosyal davranışlardan işbirlikçi sosyal davranışlara doğru bir gelişim göstermekte. Ve oyun Parten tarafından 5 aşamada ele alınır:

a- Tek Başına Oyun:

Bu dönemin başlangıcında çocuk öncelikle kendi uzuvlarıyla ve birkaç aylık olunca da çevresindeki uyarıcılarla ilgilenmeye başlar. Nesnelerin renkleri, sesleri ve hareketleri çocuğun oyunudur. Daha sonra diğer kişilerle sosyal etkileşimi olmadan, oyuncaklarıyla yalnız başına oynar. Grup aktivitelerinde arkadaşlarına katılmaz, çevresindeki çocukların oyunundan etkilenmez ve bağımsız davranır. Bu dönemin en belirgin özelliği, çocuğun çevresindeki hiçbir şeyden etkilenmeden oyununa devam etmesidir.

b- Oyunu İzleme:

Bu dönemde çocuk diğer çocuklarla her hangi bir ilişki kurmaksızın, sadece onların oyunlarını izler veya oyuna katılmadan onların davranışları hakkında sorular sorabilir. Bu oyun aşaması tek başına oyun aşamasından çocuğun diğerlerinin oyunuyla ilgilenmesi ile ayırt edilebilinir.

c- Paralel Oyun:

Bu dönemde, çocuklar aynı ortamda oynarlar, aynı oyuncakları kullanırlar, ama birlikte oynamazlar ve birbirlerinden bağımsız oyunlarını sürdürürler. Biraraya geldiklerinde görülür ki aslında beraber oynamıyorlardır. 15- 24 ay yaş aralığında iki çocuk aynı odada oyun oynamaları için biraraya getirildiklerinde birlikte oynamakla fazla ilgilenmemektedirler. Ama onlarla beraber zaman geçirdiğinizde birinin aldığı oyuncağı diğerinin uzanarak onun elinden almaya çalışması dikkat çeker. Birinin çıkardığı sesi diğeri hızlıca taklit edebilir.
İşte bu “paralel oyun” a örnektir. Birbirinden açıkça etkilenen büyük çocuklardan farklı olarak bu yaş aralığındaki çocuklar paralel oyun oynarlar. Birbirlerinden bağımsız oynar bir görüntü sergilerler ama aynı anda birbirlerinin davranışlarını gözlemlemektedirler. Paralel oyun çoğu kez aile haricinde sosyal ilişki kurmanın ilk adımıdır. Çocuklarımızın ilk arkadaşları paralel oyun arkadaşlarıdır.

d- Birlikte Oyun:

Çocuklar bir arada grup şeklinde ve birbirleriyle etkileşim halindedirler. Birbirlerinin fikirlerinden yararlanabilirler, oyun materyalleri alış verişi yapabilirler. Çocukların her biri kendi oyununa devam eder ama aynı oyunu oynamamaktadırlar.

e- Kooperatif Oyun:

İşbirliğine dayanan bu oyunda, amaç beraberce belirli bir sonuca ulaşmaktır ve oyun bu amaç göz önünde bulundurularak planlanmıştır. Bu dönemde çocuklar arasında gerçek bir sosyal etkileşim vardır ve çocuklar oyunun amacına ulaşmak üzere örgütlenmişlerdir. Ayrıca, oyun malzemeleri de bu amaca uygun olarak paylaşılır.

II. Piaget’nin Oyun Sınıflandırmasına Göre..

Piaget (1962), çocukların oyunlarını, zihinsel gelişime paralel olarak 3 aşamada açıklamıştır.

a- Alıştırmalı Oyun (İşlevsel oyun- Duyu motor dönem):

0–2 yaş döneminde çocuklar bedenlerini ve çevrelerini öğrenme ve tanıma aşamasındadırlar. Bu dönemde bakma, emme, ellerini açıp kapama gibi temel motor becerilerin tekrarlanması çocuğun doyum sağlamasına ve bu hareketleri yinelemesine sebep olur ve bu hareketler çocuk için oyuna dönüşebilir. Piaget’in bu dönemde işlevsel oyun olarak tanımladığı oyun, çocuğun bedenini, nesneleri ve bunların fonksiyonlarını öğrenerek tekrarlaması ve bunu oyun haline getirmesidir. Bu dönemde, çocuk çevresindeki objeleri idare etmeyi ve bedenini yönetmeyi öğrenir ve daha sonra da bu hareketleri tekrarlayarak oyun oynar. Kaşığı bir yere vurduğunda ses çıkardığını duyan çocuk, bu sesi tekrar duymak için kaşığı çeşitli eşyalara vurabilir ve çıkardığı sesleri tekrarlayarak ses oyunları yapabilir.

b- Sembolik Oyun (Taklit simgesel oyun ):

2–12 yaşlar arasını kapsayan bu dönemde çocuk, çevresinde yaşadığı olayları, kişileri, nesneleri ve hayvanları taklit etmeye başlar. Çocuk, oyunda gerçek model olmaksızın bir kaptan yalancıktan su içebilir veya at gibi davranabilir. Bu aşamanın başlangıcında çocuk, oyununda banyo yapmak, giyinmek, yemek yemek, oynamak gibi insan yaşamı için önemli olayları yaşamaya başlar. Bu olayları taklit ederken, onun olayları anlayışı, algılayışı farklılaşır, gelişir ve tamamlanabilir. Bu dönemin sonuna doğru, çocuğun oyunu gerçeğe daha uygun olmakta ve işbölümüne daha fazla dayanmaktadır. 7–8 yaşlarından sonra ise, oyunun gerçeklere uygun oynanması, onun kurallarının ve amaçlarının daha önceden detaylı olarak belirlenmesine sebep olmaktadır.

c- Kurallı Oyun:

Piaget’e göre bu oyun şekli 12 yaşından sonra yani somut işlemler aşamasından sonra ortaya çıkmaktadır. Çocuk oyunda artık daha mantıklı, daha sosyaldir ve zihninde gerçekler daha da kesinleşmiştir. Ayrıca egosantrizm ve fantezi (hayal-imge) oyunlar azalmış ve oyun belirli kurallara bağlanmıştır. Bu dönemde genellikle, kesin ve bazen de karmaşık kuralları olan oyunlar oynanır. Örneğin; saklambaç, sek sek oyunu veya organize spor oyunları gibi beceri oyunları ve satranç, dama gibi zekâ oyunları bu dönemin en popüler oyunları arasındadır. Bu dönemin çocuk oyunları, beceri, zekâ ve hepsinden de öte kural bilgisi gerektirmektedir. Bu oyunlara “yapısal oyunlar” da denilir ve oyunun temel kurallarını bilmeyen veya uymayan çocuklar ya cezalandırılır ya da bir daha oyuna kabul edilmezler.

Kaynak:
http://www.jaskids.com/index2.php?option=com_content&do_pdf=1&id=19

Budur, ve şudur:

adanaoyungrubu@yahoo.com

26 Ocak 2010 tarihinde Genel kategorisinde yazıldı.
95683 kez okundu.