• Uzman Psikolog Iraz Toros Suman
  • info@iraztoros.com

Oyun terapisi; kuşlar uçar, balıklar yüzer, çocuklar oynar…

Ebeveynler  göz göze geldiğimiz ilk andan itibaren bana çocuklarının davranışları ile ilgili şikayetlerini  dillendirirler, ben de onlara bu davranışın altında yatan duygunun ne olduğunu anlamaya çalışmalarını söylerim her seferinde, çünkü çocuklar boşuna bağırmaz, boşuna ağlamaz, boşuna vurmaz ve boşuna sorun çıkarmazlar..Mutlaka duygusal bir ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorlardır.

.

Bu durumda ikinci soru şu olur sıklıkla: Peki nasıl anlayacağım ihtiyacını???İşte reçete yaklaşımları sevmeyen bir psikolog olarak  tek reçetem burada devreye girer: oynayarak…

Kuşlar uçar, balıklar yüzer, çocuklar oynar…

Ebeveynler?!? Soru sorar!!!

Çağımızın dayatmalarından biridir çocuklarımızla her şeyi konuşabileceğimizi sanmamız, oysa çocuklar konuşarak ya sizin önceden şekillendirdiğiniz cevapları verirler ya da konunun öyle uzağına giderler ki, siz bile başlangıcını unutursunuz..Ve çocuklar oyunda duygularını ifade etmek konusunda öyle usta, öyle özgürdürler ki..

Somutlaştırırsak..

Çocuğunuz sık hastalandığı bir dönemden geçiyorsa evdeki en popüler oyun doktorculuktur öyle değil mi..Çünkü sürekli doktora gidiyor olmanın onda yarattığı duygusal gerginliğin üstesinden gelmek için en iyi bildiği şeyi yapıyordur çocuğunuz, oynayarak kendini şifalandırıyordur.

Yani çocukların duygularını en iyi anlattıkları anlar oyun kurdukları anlardır..

Deneyimsel Oyun Terapisi..

Oyunun senaryosunu ve gidişatını çocuğun tespit ettiği, yani kontrolü tamamen elinde tuttuğu bir oyun terapisi yaklaşımıdır. Terapist çocuğun tüm oyunlarına katılır, sınırlamadan eşlik eder ve çocuğun sürecinin bir parçası olur. Bu yaklaşımın sağladığı güven ilişkisi, çocuğun açığa çıkarmadığı duygularını terapistinin yanında ifade etmesini destekler. Travma nedeniyle bedeninde yaşadığı blokajlar ortadan kalkar.. Çözemediğini düşündüğü sorunlar oyun sayesinde çözülebilir hale gelir..Çocuk böylece oyunda güçlendikçe iyileşme kendiliğinden gerçekleşir.

Oyun terapisi odasında çocuğun ne tür oyunlar tercih ettiği, oyuncakları nasıl kullandığı, kullandığı oyuncakların soyut ve somut anlamları terapistin farkındalığı sayesinde gerçek hayatı sembolize eder. Yani çocukların oyun oynarken oluşturdukları sembolik dil terapist tarafından çözümlenir. Çünkü çocukların konuşma becerileri yaşadıkları sıkıntıları bir yetişkin gibi dillendirmeye yeterli değildir.

Kaç yaş çocukları ile oyun terapisi yapılır?

2-11 yaş aralığında oyun terapisi yapılır.

Evdeki oyun ile oyun terapisinin ne farkı vardır?

Aslında her iki oyunda da öncelikli olan ve işe yarayan şey çocukla ilişki kurmaktır. Oyun terapisinin en temel farkı çocuğun oluşturduğu sembolik anlatımı okuyabilen bir terapistin odada oluşudur. Evdeki oyundan farklı olarak terapist,   çocuğun oyunda travmatik deneyimlerini aktardığı anlarda iyileştirici tepkileri verebilir ve aileyi yönlendirebilir. Çocuk oyun odasında yaşamdaki hayal kırıklıklarını yeniden canlandırır ve bunların üstesinden gelmek için yeni yollar bulabildiğini fark eder.

Oyun terapisinin süresi nedir?

Tıpkı yetişkin terapisindeki gibi bir süre vermek neredeyse imkansızdır. Terapi süresini etkileyen unsurlar; çocuğun içinde bulunduğu gelişimsel dönem ile yaşadığı hayal kırıklığının ne zaman gerçekleştiği ve derinliğidir. Haftada 1 ya da 2 seans gerçekleşen oyun terapisi seansları birkaç oturumda sonlanabileceği gibi birkaç ay da sürebilir.

Hangi sorunların çözülmesine yardımcı olur?

Aslında çocuklarla ilgili anlamak istediğimiz ya da çözümsüz kaldığımızı hissettiğimiz her ne varsa oyun odasında deneyimli bir terapist eşliğinde sorunun kaynağına ulaşılabilir.

Ana başlıklar:

Genel kaygı bozuklukları

Travma  sonrasında yaşanan kaygı bozuklukları (boşanma/istismar/vb.)

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu

Dürtüsellik

Özgüven eksikliği

Sosyal ve duygusal uyum sorunları

Çocuğumun oyun terapisine ihtiyacı olduğunu nasıl anlarım?

Yaşanmış herhangi bir travmanın üstesinden gelmek için en iyi yöntem oyun terapisidir çünkü çocuğun herhangi bir duygusal ya da sözel engele takılmadan kendi olabildiği neredeyse tek yer oyun odasıdır. Böylece hayal kırıklığını üstesinden gelene kadar tekrar tekrar oyun aracılığıyla anlatacak/canlandıracak ve terapistinin farkındalığından/ eşliğinden güç alarak hayatına  kaldığı yerden devam edebilecektir.

Somut bir travma deneyimi yoksa, ya da siz bilmiyorsanız ama; çocuğunuzun sosyal uyum davranışlarında bir gerileme, duygusal ifadelerinde uzun süren bir başkalaşma, rutinlerini bozacak kadar değişime uğramış yeme ve uyku düzeni bozukluğu, alışılmışın dışında aşırı hareketlilik ya da hareketsizlik, çocuğunuzun yardıma ihtiyacı olduğunu anlatmak için gönderdiği sinyaller olabilir.

Detaylı bilgi almak için:

info@iraztoros.com

 

13 Ağustos 2013 tarihinde Atölye Çocuk kategorisinde yazıldı.
6892 kez okundu.